HABERLER
22.4.2021CYS YAPI, TAŞ OCAKLARINDAKİ YOĞUN ÇALIŞMA TEMPOSUNDA VOLVO İLE TASARRUFU HEDEFLİYOR
Taş ocakları konusunda yıllara dayanan tecrübesiyle Gaziantep ve İzmir’de faaliyet gösteren Adana merkezli CYS Yapı, makine parkını Ascendum Makina distribütörlüğünde satışa sunulan Volvo iş makineleriyle yeniledi. Yoğun çalışma saatleri ve yüksek enerji sarfiyatıyla taş ocaklarında çalışan ve Gaziantep’in taş ihtiyacının önemli kısmını karşılayan şirket, bu yeni yatırımında hem yüksek performansa hem de yakıt tasarrufuna odaklanıyor.
CYS Yapı, 80 yıllık sektörel geçmişi ve tecrübesiyle, Gaziantep kent merkezine 25’er kilometre mesafede yer alan Karpuzkaya ve TOMA taş ocaklarında faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinde de taş ocaklarına sahip olan bu köklü şirket, yıllara dayanan bilgi ve birikimiyle Gaziantep ve çevresinin taş ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılıyor. CYS Yapı, özellikle inşaat sektörünün hareketlendiği ve beton santrali şirketlerinin yatırımlarını hızlandırdığı bugünlerde hizmet kalitesini korumak adına çalışmalarına devam ediyor. Şirketin başında CYS Yapı’nın dördüncü nesil yöneticileri ve aynı zamanda Yönetim Kurulu üyeleri olan Orhan Can ve Şahin Can yer alıyor. Taş ocakçılığı dışında başka bir iş ile uğraşmayı hayal dahi edemediklerini dergimize aktaran Orhan ve Şahin Can ile CYS Yapı’nın faaliyetlerini ve yeni Volvo iş makinesi yatırımlarını konuştuk:
Öncelikle CYS Yapı’nın temel misyonu ve faaliyet alanı nedir?
CYS Yapı, ilk olarak dedelerimizin 1940’lı yıllarda demiryolu inşaatında el ve çekiç ile taş kırarak faaliyetlerine başladığı bir şirkettir. İki kardeş olarak bizler de 1980’lerde Şanlıurfa’da babamızın yanında çalışmaya başladık ve bugün dördüncü nesil olarak işimizi sürdürüyoruz. Taş ocağı işletmeciliği bizim temel odak noktamız olup, hem belediyelere hem de özel sektöre yönelik iş yapıyoruz. Çalışmalarımız ilk olarak Malatya’da başlamış olup; şu anki merkezimiz olan Adana’da devam etmektedir. Gaziantep’te yer alan taş ocaklarımız olan Karpuzkaya’da otuz beş yıl ve TOMA’da yedi yıl, İzmir Torbalı’da yer alan taş ocağımızda ise on yıldır çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 200’e yakın personeli istihdam ediyoruz.
“Karpuzkaya taş ocağımız Gaziantep’in taş ihtiyacını önemli bir oranda karşılıyor.”
Ocak üretim ve kırıcı kapasitelerinizden bahseder misiniz?
Ocaklarımızın toplamda yıllık altı-yedi milyon ton arası kapasitesi bulunuyor. En büyük ocağımız ve amiral gemimiz ise yıllık beş milyon ton civarı kapasitesiyle Karpuzkaya taş ocağıdır. Piyasadan gelen taleplerden ötürü, kapasitemizin bu yıl daha da artacağını düşünüyoruz. Gaziantep’te çalışmakta olduğumuz birçok beton santrali bölgeye yatırım yapıyor. Dolayısıyla biz de gelecek yıl kapasitemizi arttırmayı hedefliyor ve bu kapsamda yatırımlarımıza devam ediyoruz. Karpuzkaya’da bilgisayar kumandalı tam otomatik konkasör tesislerimiz ve PMT tesisimiz bulunuyor. 500-600 ton/saat kapasiteli dört adet kırma-eleme tesisimiz mevcut olup, tam kapasitede yaklaşık olarak 1.500-2.000 ton malzeme üretebiliyoruz.
Makine parkınızda neler var ve bu parkın verimliliğini nasıl sağlıyorsunuz?
Kamyon, binek ve hafif ticari araçlarımızla birlikte 100’ün üzerinde makine ekipmanımız yer alıyor. Ana giderlerimizi, başta motorin olmak üzere, patlayıcı, yağ, elektrik, personel ve tamir-bakım oluşturmaktadır. Kullanılan yakıtlar günlük olarak bilgisayardaki takip programına yükleniyor. Böylece taş ocağındaki maliyet hesaplamaları yapılarak maliyetin sürekli olarak takip edilmesi sağlanmış oluyor. Nitekim, şirket olarak iş makinesi tercihlerimizi yaparken de bu maliyetleri göz önünde bulunduruyoruz. Ayrıca iş makinelerimizde de kendi markalarının programları mevcut olup, ilgili marka temsilcilikleri tarafından yurt dışından da takip edilmektedir. Bu sayede kontrollü bir şekilde, her makinenin ne kadar yakıt ve yağ sarfiyatı yaptığını tek tek takip edebiliyoruz.
İş makinelerindeki temel öncelikleriniz nelerdir?
Belirttiğimiz gibi yakıt konusu bizim için önemli konuların en başında geliyor. Bizim iş sürecimizde, her bir iş makinesinin bir kimlik kartı vardır; bu sayede aylık ve yıllık takiplerini yaparız. Söz konusu takiplerimizin sonuçları ışığında, herhangi bir makine artık elverişli ve verimli değilse elimizden çıkarıp yeniliyoruz. Ayrıca makinelerin aktif kalması ve çalışmanın kesintiye uğramaması açısından yedek parça ve serviste problem yaşanmaması birbirini tamamlayan zincirleri oluşturuyor.
“Volvo iş makinelerimizden birisi 24 bin diğeri 22 bin saate ulaştı ve henüz motora anahtar vurmuş değiliz”
Yeni Volvo yatırımlarınızdan bahseder misiniz?
İlk kez 2012 yılında iki adet EC 380DL ekskavatör alarak Volvo markasını filomuza katmıştık. Bu iki Volvo makinemizden birisi 24 bin saate diğeri 22 bin saate ulaştı ve henüz motora anahtar vurmuş değiliz.
Son yatırımımızla iki adet EC 480DL, bir adet EC 380DL ekskavatör ile iki adet L150H yükleyici alımı gerçekleştirdik. Önceden aldığımız Volvo iş makinelerinden duyduğumuz memnuniyet bu alımlarımızda belirleyici faktörlerden birisi oldu. Ayrıca söz konusu alımlarımız ile ilgili olarak bölge temsilcileri de son derece yardımcı oldular. EC 480DL’lerden birisi TOMA’da olmak üzere, tüm yeni iş makinelerimiz Gaziantep’te çalışacaktır.
Gaziantep ekonomisi hakkında bilgi verir misiniz?
Gaziantep güçlü bir ekonomi ve sanayiye sahip olan, Orta Doğu’ya yakın olduğu için ve sınır ülkelerinin Suriye, Irak ve İran olmasından dolayı hareketli bir şehir. Buna paralel olarak, nüfus ve yatırımlar da artmaya devam ediyor. Gaziantep’te çalışmaya başladığımızda 500 bin olan nüfus, bugün iki buçuk milyonu geçmiş durumda. Genel olarak ekonominin kötü olduğu zamanlarda bile Gaziantep güçlü bir kent olma konumunu sürdürmeyi biliyor. Dolayısıyla biz de makinelerimizi yenileyerek ve güçlendirerek, giderek büyüyen Gaziantep ekonomisine ayak uydurmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bizimle çalışan iş ortaklarımızı mağdur etmemek önceliklerimiz arasında yer alıyor. Amacımız, çalışmalarımızı sürdürürken hizmet ve ürün kalitemiz doğrultusunda her daim ilkeli bir şekilde yolumuzda ilerlemektir.
-
CYS Yapı İşletme Müdürü Yusuf İnan:
“Volvo ile ton başı maliyetimizi %10 geriye çekeceğiz!”
2010 yılından beri CYS Yapı’da çalışan ve şu anda “İşletme Müdürü” olarak görev alan Yusuf İnan, yeni Volvo yatırımlarıyla birlikte hedefledikleri tasarruf miktarını şöyle aktarıyor:
“Yaptığımız işler çok büyük kar marjı olan işler değil. Rakiplerimiz var, dolayısıyla maliyetleri geriye çekmemiz ve verimliliği artırmamız gerekiyor. Bunu da kaliteli makinelerle yapabiliriz. Bu anlamda, makinelerdeki yakıt tasarrufu bizler için önemli ve motorin konusunda makinenin çalışması esnasındaki saatlik yüklemesinde yaktığı miktara dikkat ediyoruz. Eskiden kullandığımız makineler, saatlik birimle 1 ton taşı yüklemek için 0.08 litre yakıt yakıyordu. Biz Volvo’da bu oranı 0.06’ya düşüreceğimizi düşünüyoruz. Dolayısıyla yeni iş makinelerimizle birlikte, ton başı maliyetimizi de yüzde 10 oranında geri çekmiş olacağız. Geniş kapsamlı araştırmalarımız neticesinde, farklı markalarda 44-45 litrelik yakıt sarfiyatları olduğunu gördük. Volvo EC 480DL ekskavatörlerin ise 30-34 litre arası yaktığı biliniyor; fakat biz bu durumu çalışmaya başladığımızda bizzat değerlendireceğiz. Saatte yüklediği tonajı baz alır ve bu tonajın 600 ton olduğunu düşünürsek, bu noktada da amacımız birim maliyetlerimizi geriye çekmek olacaktır.”
-
CYS Yapı Satın Alma Sorumlusu Özay Sürmeli:
“Makinelerimizin verilerini ve verimliliklerini bilgisayar üzerinden takip ediyoruz.”
Tüm makinelerimizin bakım sözleşmeleri mevcut olup, bu doğrultuda 500-1.000-2.000 saat gibi bakımların tarih ve saatlerini kesinleştiririz. Yakıt tüketim bilgilerini ise günlük, haftalık ve yıllık olarak görebiliyoruz. Bu bilgiler de bize kıyaslama ve maliyet çıkarma şansı veriyor. Aynı şekilde depoda ne kadar motorin olduğu bilgisi de kullandığımız tek bir program üzerinden görülebiliyor. Bu anlamda, sürekli olarak depo birimimizle bağlantıdayız ve tüm parçalarımızı da bu program sayesinde görebiliyoruz. Güncel teknolojik gelişmelere uygun olarak makinelerimizin verilerini ve verimliliklerini sistem üzerinden düzenli olarak takip ediyoruz.”
-
CYS Yapı İş Makinesi Formeni Hasan Avşar:
“Tüm makine parkımızı Volvo’ya çeviririz gibi görünüyor.”
“Şirket yöneticileri Orhan Can ve Şahin Can ile çalışmaya 1982 yılında başladım. İlk olarak aşçı yardımcılığı göreviyle başlayan iş hayatım, yağcılık göreviyle devam etti. İlerleyen zamanda ise makinelere geçiş yaptım. Tecrübe kazandıktan sonra operatör oldum; şu anda ise iş makinesi formeni olarak çalışmaktayım. Ben bu şirkette büyüdüm, kendimi geliştirdim ve bu şirkette çalışmaktan her zaman keyif aldım. Öyle ki, küçük yaştan itibaren ocaklarda çalıştığım için, ocak içerisinde yer alan makineler ile ilgilenmekten aldığım zevk, bir çocuğun kendi oyun alanında oyuncağıyla oynamasından aldığı zevk ile eşdeğerdir.
Genel formen olarak, Volvo markasını kullanmaktan memnunum ve söz konusu yeni Volvo yatırımında benim de görüşlerim alındı. Makineler arıza vermiyor, sağlam çalışıyor, servisi aradığımız an hemen geliyor. Mesela, şu an aramamız halinde bir saat sonra servis burada olur. Yedek parçayı da istediğimiz zaman temin edebiliyoruz. Volvo’dan verim almaya devam ettikçe tüm makine parkımızı Volvo’ya çeviririz gibi görünüyor.”
-
Ceylan Otomotiv Genel Müdürü Mehmet Hakan Karaalp:
“CYS’de makinemizin olması da bir ayrıcalık.”
“Bizim gibi şirketler için CYS Yapı’ya ürün vermek oldukça önemli. Özellikle belirtmeliyiz ki, alanında lider bir firma olmasından dolayı bu durum bizim için bir ayrıcalık teşkil etmektedir. Şirket sahipleri yaptıkları işe, dede mesleği olmasından ve işlerini sevmelerinden ötürü oldukça hakimler; sektörde sözleri dinlenir ve referans olarak alınırlar. Söz konusu iş makinelerinin alım sürecinde, ekip olarak kendileri için gerekli fizibiliteyi yaptık. Taş ocaklarında nelere ihtiyaç duyabileceklerini tespit ettik. Bu doğrultuda takas çalışmalarını da yaparak yeni Volvo’larımızı teslim ettik. Karşılıklı olarak memnuniyetimiz sürdükçe, ticaretimiz ve dostluğumuzun da süreceğini düşünüyorum. Bundan sonra daha güzel ve büyük projelere hep birlikte imza atacağımızı temenni ediyorum.”