HABERLER
28.12.2017MADENCİLİKTE VİTES BÜYÜTEN DEMİR KARDEŞLER, KAPASİTESİNİ VOLVO'YLA ARTIRDI
Ülkelerin kalkınmasında rol oynayan en önemli sektörlerden biri olan madencilik gerek operasyon gerekse maliyet anlamda riskler taşıyan çok zorlu bir alan. Beklenen kapasiteyi sağlamak için bir yandan zamanla yarışılırken, diğer yandan düşük kar marjları nedeniyle her kuruşun hesabı yapılmak zorunda. Madenciliğin en önemli araçları olan iş makineleri de bu anlamda kilit bir role sahip. Zorlu zemin koşullarında yaz kış, yağmur çamur demeden, neredeyse hiç durmadan çalışmaları, çok üretim yaparken az maliyet çıkarmaları bekleniyor.
Madencilik faaliyetlerinin her geçen gün geliştiği ülkemizde de bu alanda hizmet veren firmalar arasında kıyasıya bir rekabet yaşanıyor. Yüksek kırımlarla ihaleleri kazanan firmalar, kendilerine kâr sağlayacak bir yöntem arayışına giriyor ve bu noktada gözler en fazla gider kalemini oluşturan iş makinelerine çevriliyor.
İstanbul Pendik merkezli Demir Kardeşler İnşaat Madencilik Ltd. Şti. de bu zorlu rekabeti yaşayan firmalar arasında yer alıyor. Dört ortaklı bir aile şirketi olarak hem madencilik hem de inşaat alanında faaliyet gösteren firma; Camiş Madencilik, Türkiye Kömür İşletmeleri Derneği (TKİ), Borcam Madencilik, Bolu Çimento, Erdemir Demir Çelik ve Omsan gibi sektörün önde gelen firmaları için Türkiye’nin çeşitli yerlerindeki şantiyelerde maden üretimi yapıyor.
2016 yılında kömür dekapaj işine giren Demir Kardeşler, artan kapasite ihtiyacı çerçevesinde makine parkına büyük bir yatırım yaparken tercihini Volvo ve Ascendum Makina’dan yana kullandı. Firma ortaklarından Kalender Demir ile bir araya gelerek madencilik sektörü ve Volvo tercihleri üzerine konuştuk.
Firmanızdan ve faaliyetlerinizden söz edebilir misiniz?
Demir Kardeşler olarak kuruluşumuz 1987 yılına dayanıyor. O yıllarda sadece Pendik bölgesinde toptan inşaat malzemeleri satışı gerçekleştiriyorduk. Ancak 1995 yılında Muğla’da bulunan bir kömür madenine dekapaj yapmak için gittik ve bu tarihten sonra madencilik faaliyetlerimiz başladı. Türkiye maden sektöründe hammaddeyi ürüne dönüştüren tek firma olan Camiş Madencilik ile 1999 yılında tanışmamız ise madencilik faaliyetlerimizin seyrini değiştirdi. Camiş’in açtığı ihalelere girerek dönemsel anlaşmalar yapmaya başladık ve bu sayede işlerimiz büyüdü.
İş tanımımızdan bahsedecek olursam, şirketlerin maden işletmelerini yapıyoruz diyebilirim. Bize verdikleri madenin üzerini kaplayan örtü tabakasını kaldırarak dekapaj işlemlerini gerçekleştiriyoruz. Maden açığa çıktığı zaman hammaddeyi alabiliyorsak normal kazı yapıyoruz, alamıyorsak patlatma işlemi uyguluyoruz. Bazı tesisler çıkan malzemeyi boyutlandırmak istiyor, bu durumda kırma-eleme de yapıyoruz. Çıkan malzemeyi kendi araçlarımızla firmanın üretim tesislerine götürerek teslim ediyoruz. Malzeme kantardan geçirilip stok alanına döküldükten sonra işimiz bitiyor.
Şu anda Türkiye’de aktif olduğunuz şantiyeler nerede?
Şu anda aktif 4 şantiyemiz var. Borcam’ın Zonguldak’ta bulunan Ereğli şantiyesi ve Zonguldak merkez şantiyesinde çalışıyoruz. İki ocakta da dekapaj işlemi ve kum taşı üretimi yapıyoruz. Türkiye Kömür İşletmeleri’nin Yeni Çeltek Kömür İşletmesi’ndeki şantiyemiz ise Yozgat ilinin Sorgun ilçesinde. Burada dekapaj yapıyor ve kömür çıkarıyoruz. Yine Türkiye Kömür İşletmeleri için Çanakkale ilinin Çan ilçesinde ve Tekirdağ ilinin Saray ilçesinde çalıştığımız kömür şantiyelerimiz var.
Yıllık üretiminiz ne kadar? Firmanızın bünyesinde kaç kişi çalışıyor?
2017 yılında yaklaşık 5 milyon metreküp dekapaj yapmayı planlıyoruz. Bunun ortalama yüzde 20’sinin nihai ürün olan kuvarsit kum taşı ve kömür olduğunu düşünecek olursak, 1 milyon ton üretim yaptığımızı söyleyebilirim. Çalışan sayımız yaz mevsiminde 100’ü geçiyor. Madencilik tabiatın içinde, zor şartlar altında yapılan bir iş olduğu için kışın mevsimsel bir durgunluk yaşanıyor ve personel sayımız da azalıyor.
“Etkili şantiye yönetimi bizim altın kuralımız”
İyi bir madencilik firması sizce nasıl olmalıdır? İşinizin sırrı nedir?
Madencilik işi çok riskli bir iş. Birim kârları düşük, bu nedenle çok iyi hesaplamalar yapılması gerekiyor. Türkiye’de arz-talep dengesi şu anda çok sağlıklı değil, neredeyse 50 firma ile yarışarak iş alıyoruz. Hal böyle olunca, yarışarak kazandığımız işten avantaj sağlayacak bir kalem bulmamız gerekiyor. Yalnızca iyi koordine, iyi kontrol ve iyi hakimiyet kazanç dediğimiz başarıyı getiriyor.
Şantiyelerimizin yetkililerimiz tarafından sürekli takip edilmesi, başarılı olabilmemizin tek yolu. Etkili şantiye yönetimi bizim altın kuralımız. Bu hem işin hızlı yürümesini hem de maliyetlerin düşük olmasını sağlıyor. Örneğin, bir şantiyemizde günlük 5-6 bin litre yakıt harcıyoruz. Bu da sadece bir şantiyede her gün 30 bin TL yakıt giderimiz olduğunu gösterir. İşin kontrolü yapılmazsa bu rakam artar ve işten sağladığımız kazanç azalır. Yalnızca yakıt kontrolü değil, işin verimliliği de iyi organize olma ve kontrollerin yapılmasına bağlıdır. Bu sayede sadece bir şantiyeyle 5 bin metreküp iş yapabiliyoruz. İşinizi iyi organize ederseniz, personelinizi iyi kontrol ederseniz, şantiyede iyi hakimiyet kurarsanız maliyetleri aşağıya çekerek kâr edersiniz. Bunları sağlayamıyorsanız yalnızca işi yaparsınız, sizin kazanç hanenize bir şey yazılmaz. Bizim yıllardan beri dikkat ettiğimiz şey bu: işin içindeyiz, sahadayız.
İkinci kuralımız, işi elden bırakmamak. İşin hacmine göre fiyat verirken birden fazla kez görüşme yapıyoruz. Gözden kaçan şeyleri yakalamak ve işi iyi analiz etmek için 3-4 yetkiliyle beraber 3-4 kez gittiğimiz oluyor. Üçüncü kuralımız ise satın almalar ile ilgili. Firma ile ilgili lastik, yedek parça, motor gibi her alımı bire bir kendimiz yapıyoruz. Bu fiyatlarda avantaj sağlıyor.
Şantiyeyi takip etmek altın kuralınız. Peki, kazancınızı ve verimliliğinizi etkileyen en önemli değişken nedir?
En büyük giderimiz yakıt. Bu nedenle makine ve araç yönetimi bizi etkileyen en önemli değişken. Yeni bir proje aldığımızda, öncelikle işe nereden bağlayacağımızı ve makineleri nerede konumlandıracağımızı hesaplıyoruz. Bu hesapları kendi yetkililerimiz uzun yıllara dayanan tecrübeleri ile formüle ediyor. Günlük olarak saha ile ilgili planlamalar yapılıyor ve doğru makine ile doğru çalışma pozisyonları belirleniyor.
“Doğru makine, disiplinli çalışmamızı aksatmayacak makinedir”
Doğru makine önemli dediniz. Sizin için bir makinede önemli olan nedir?
Günümüz koşullarında yakıt önemli. Diğer bir nokta ise servis ile ilgili sorun yaşamamak. İşimizi aksatmayacak makine ve makinenin arkasındaki destek bizim için önemli. Çalıştığımız firmalar disiplinli olduğu için bize disiplini aşıladılar. Şu anda zaten tüm firmalar satış sonrası desteğe yöneliyorlar.
Makine parkınızda hangi araçlar bulunuyor?
Toplamda 15-20’ye yakın makinemiz var. Ekskavatör, delici, lastikli-paletli yükleyici, dozer, greyder, silindir, kamyon gibi her türden makine parkımızda mevcut. Sahada en aktif kullandıklarımız ise kaya delicilerimiz, ekskavatörlerimiz, dozerlerimiz ve greyderlerimizdir.
20 tondan 60 tona kadar ekskavatörümüz var. 20-30 tonluk ekskavatörü dekapaj işleminden sonra tercih ediyoruz çünkü madende ürünü seçmek gerekebiliyor. İstenilen ürün kalitesini yakalayabilmek ince işçilik gerektiriyor ve ince işler küçük tonajlı ekskavatörler ile yapılabiliyor.
Volvo ile nasıl tanıştınız?
Madencilik faaliyetlerimiz için toplamda 8 adet Volvo makinemiz var. Ascendum Makina ile tanışıklığımız yeni değil, 2004 yılından beri firmayla temasımız bulunuyor; ilk alımımızı 30 tonluk EC290BLC ekskavatör ile yapmıştık. 2016 yılında faaliyetlerimizi kömür üstü dekapaj işlerine kaydırma düşüncesi ve şirket olarak kamu ihalelerine girme isteğimiz kapsamında makine parkımızı büyütmemiz gerekti. Yeni Çeltek Kömür İşletmeleri ile anlaştıktan sonra 2 adet 50 ton sınıfında ekskavatör almayı düşündük. Birçok marka ile görüştükten sonra Volvo EC480DL modelinde karar kıldık.
Makinelerin teslimatından sonra, yine 2016 yılı içerisinde başladığımız işlere paralel olarak EC480DL modelinden 2 adet daha aldık. Biri madencilik faaliyetlerimizde, diğer ikisi ise Karina İnşaat bünyesinde kullanılmak üzere 3 adet 30 tonluk EC300DL model ekskavatörü; 2 adet 20 tonluk EC220DL model ekskavatörü ve 1 adet de L110H lastikli yükleyiciyi de son siparişimize dahil ettik. Yine Volvo’dan 1 adet de Terex marka 890PS kazıcı yükleyici aldık.
Bir makine grubunu 4. ayda, diğer makine grubunu ise 6. ayda aldık ve 2016-2017 yıllarında yağış olmadığı her gün çalıştık. Makinelerimiz şu an hemen hemen 4.000 saat civarındalar.
“Volvo muadillerine göre yüzde 10 daha az yakıyor”
Tercihinizi neden Volvo’dan yana kullandınız?
Biz yakıt hesaplamalarımızı günlük çalışma saati olarak değil de üretim bazlı olarak yapıyoruz. Yani saat/litre yerine ton/litre formülünü kullanıyoruz. Makinelerimizin saatte kaç litre yaktığı yerine ne kadar üretim yaptığını önemsediğimiz için doğru hesabın bu olduğunu düşünüyoruz. Şantiyeden gelen sözlü bilgiler ve yazılı raporlar neticesinde Volvo’nun yakıt anlamında bize avantaj sağladığını gördük. Bu bizim için en önemli tercih nedeni oldu.
Volvo’nun yakıt konusunda avantajlı olduğunu farklı markaları kullandığımızda da fark ettik. Ekipmanımızın yeterli gelmediği noktada makine kiraladığımız da oluyor. Bu kiralamalar sayesinde Volvo makinelerimize muadil olan farklı markaları kullanma şansımız oldu ve Volvo’nun litre anlamında biraz daha ekonomik olduğu belirledik. Örneğin, Volvo 400 litre yakarken muadil marka 430 litre yakıyor, bu fark yüzde 8-10 arasında değişiyor diyebilirim. 4 şantiyede günlük 20.000 litre yakıt tüketimimiz var, kamyonlar da bu rakamın içinde. Bu nedenle yüzde 10 bile bizim için çok önemli bir oran.
Volvo’dan serilik ve operatör rahatlığı anlamında da memnunuz. Bundan 5-6 yıl önce operatörlerimiz Volvo’ya biraz soğuk bakıyordu ama kullandıktan sonra önyargıları kırıldı. Başka marka makineye geç dediğimizde Volvo’yu bırakmak istemiyorlar. Buradan Volvo’yu konforlu bulduklarını anlayabiliriz.
Volvo’nun satış sonrası desteğinden memnun musunuz?
Satış sonrası süreçte bizim için en önemlisi muhatap bulabilmek. Aradığımızda servisin gelip bakması ve hangi parçada sorun olduğunu söyleyip parçayı hızlı bir şekilde bize ulaştırması önemli. Volvo’dan bu anlamda memnunuz. Yaptığımız sözleşme sayesinde makinelerimizin bakımlarını da Volvo’ya yaptırıyoruz.
Ascendum Makine İstanbul Anadolu Yakası Müşteri Satış Yöneticisi Onur Özensoy
6 yıldır iş makinesi sektöründe satış danışmanı olarak çalışıyorum. Son 2 yıldır Ascendum Makine’nin İstanbul Anadolu Yakası Müşteri Satış Yöneticisi pozisyonundayım. Ascendum, müşterilerine satış yapmaya çalışmaktan çok onlara çözüm sunmaya çalışan bir marka ve bunu da satış temsilcilerine teknik donanım bilgisi vererek gerçekleştiriyor.
Müşterimiz sektörde Volvo’nun lastikli yükleyici konusundaki liderliğini ve öncülüğünü bilmekte ama ekskavatör konusunda kafalarında soru işaretleri bulunmaktaydı. Çözüm ortağı olmayı ilke edinen yaklaşımımız ile müşterimizi saha ziyaretlerine götürdük ve taş ocaklarında, kömür ocaklarında ve birçok ağır işte çalışan Volvo EC480DL modellerimizi gösterdik. Bu ekskavatörlerin yakıt ve performans verilerini kendileri ile paylaştık. Müşterimiz rakip firmalar ile de görüşmesine rağmen Ascendum firmasının sağlamış olduğu satış ve satış sonrası avantajlarını da hesaba katarak bizim ile anlaştı. Satış ve satış sonrası ekibi olarak Demir Kardeşler firmasının her zaman destekçisi olmaya devam edeceğiz.
MADENCİLİKTE VİTES BÜYÜTEN DEMİR KARDEŞLER, KAPASİTESİNİ VOLVO'YLA ARTIRDI