EDEN PROJESİ

İngiltere’de, eskiden çorak bir arazide bulunan kullanılmayan kil madeni, dünyanın en büyük kapalı yağmur ormanlarından biri için alışılmadık bir üs gibi gözükebilir. Sıra dışı olan bir diğer şey ise, bakımı için elektrikli inşaat makinelerinin kullanılmasıdır.

Farklı Biyomlara ev sahipliği yapan İngiltere'deki Eden Projesi; doğaya karşı değil, onunla birlikte çalışarak neler başarılabileceğinin bir kanıtıdır. Bu proje peyzaj uygulamalarındaki emisyonların ortadan kaldırılmasında elektrikli inşaatın gücünü başarılı bir şekilde sergilemektedir.

Üç aylık bir projeyle sıfır emisyonlu ECR25 Electric kompakt ekskavatör ve L25 Electric kompakt tekerlekli yükleyici yeni bir fidanlık içindeki çeşitli uygulamalar içinde yer aldı,üç ton CO2 tasarrufu sağladı ve elektromobilitenin sektörü dönüştürme potansiyelini kanıtladı.

Endüstriyel karbonsuzlaştırma konusunda toplumsal bir değişim için yaygın bir işbirliğine ihtiyaç duyulmaktadır. Sürdürülebilir eylemi sergilemekte başarılı bir örnek olan Eden, peyzaj sektöründe değişimi hızlandırmak için kullanılabilecek en iyi platformdur.

Elektrik turizminin tohumları atılıyor

Proje yalnızca çevreyi koruma konusunda ön sıralarda yer almakla kalmıyor, aynı zamanda olumlu dönüşüm mesajını yılda 600.000'den fazla ziyaretçiye ulaştırıyor. Öğrencilere, turistlere ve daha pek çok insana eşitli sürdürülebilirlik ve bahçecilik konularında eğitim alma fırsatı sunuyor.

Bu nedenle sürdürülebilirlik, Race to Zero projesiyle 2030 yılına kadar iklim pozitif bir organizasyon olmayı hedefleyen Eden Projesi'nin tüm faaliyetlerinin içinde yer alıyor. Volvo CE'nin, sektördeki diğer oyunculardan on yıl önce, 2040 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna ulaşma yönünde, Bilime Dayalı Hedefler girişimi tarafından da doğrulanmış bir hedefi bulunmaktadır.